Zekeriya Herdem

Zekeriya Herdem

Uzmanından Öneriler
[email protected]

TARIMDA ÜRETİM, DESTEKLER VE HEDEFLER

12 Şubat 2022 - 14:26 - Güncelleme: 26 Mart 2022 - 22:59

Zekeriya Herdem yazdı :
​​​​​
Ülkece zor geçen bir kış yaşıyoruz. İklim bozulması etkisiyle beklenmeyen yağışlar ve kuraklık. Anormal soğuklar ve her gün artan fiyatlar. Elektrik ve doğalgaz faturalarından korkar olduk. Asıl beni endişelendiren temel gıdalardaki fiyat artışları. Son yıllardaki tarımsal rakamlar, düşen rekolteler, yükselen girdi fiyatları, artan ithalat ve yetersiz kalan tarım destekleri…

*Seçilmiş tarla ürünlerinde yeterlilik dereceleri, 2019-2020 (1)

- Önemli tahıllarda sırsıyla yeterlilik oranları: buğday, %89.5, arpa %94,8, mısır %75,5 ve soya %4,7 olarak gerçekleşti. Özellikle bu yıl en stratejik ürünü buğday olmaktadır..

- Yemeklik Bakliyatta 1990’da 2,018 milyon ton üretim varken, 2018’de % 61 azalarak 1,225 milyon tona gerilemiştir. Bu gün, yeşil mercimek % 80, kırmızı mercimek % 49 oranında azalırken, kuru fasulye  % 76 ihtiyacı karşılamaktadır. Bakliyatta giderek ithalatçı ülke olduk. 

-Yağlı Tohumlar: Bitkisel Yağ Sanayi Derneği verilerine göre, yağlı tohum ihtiyacımızın % 28’i ülkemizden karşılanırken kalanı ithal edilmektedir. Ülkemiz ekolojisi, ayçiçeği, kanola, aspir, yer fıstığı, soya ve Çiğit üretimi için elverişlidir. Destekleme ve üretim stratejisini ihtiyaca göre planlamak gereklidir.

* Ürün Denge Tablolarına bakıldığında ülkemiz meyve ve sebze üretiminde yeterli durumda olup, birkaç meyve sebzenin dışında ürün fazlamız olmaktadır.

* Seçili yıllara göre tarımın GSYH’daki payı ve ekilen alanları: (2)
-1990 da 27.8 milyon ha, ekilirken GSYH’deki payı % 20
-2002’de 26.6    “      “                 “           “           % 10-11
-2020’de 23.2      “      “                 “            “           % 6,7

Kayıtlı çiftçi sayısı, 2008 ile 2020 arasında % 52 azalırken 2020 ‘de il ve ilçelerdeki nüfus % 93 belde ve köylerdeki nüfus  %7'ye düşmüştür. Ülkemizde genç nüfus tarıma ilgi duymuyor. 

1990 yılında ülke nüfusumuz 53 milyon, 2021 yılında 83 milyona ulaştı. 7 milyon civarında sığınmacılarda düşünülürse, sürdürülebilir gıda arzında ülke riskimiz giderek artmaktadır.

*Tarım desteklerinin durumu:

5488 Sayılı Tarım Kanunu madde 21: “Tarımsal destekleme programlarının finansmanı, bütçe ve dış kaynaklardan sağlanır. Bütçeden ayrılacak kaynak, GSMH’nın % 1’den az olamaz”. Bu kanun 2006 yılında yürürlüğe girdi GSYH ’ya % 10 katkı yapan bir sektöre % 1 destek verilmesi baştan adil değildi…

Uygulamada maalesef kanunda öngörülen % 1’in yarısı verilmiştir. Son beş yıl ortalaması % 0,48 ve geçtiğimiz yıl % 0,40 seviyesindedir. Doğal olarak üretimden uzaklaşan çiftçi sayısı artıyor.

TMO Çiftçinin ürünü değerinde satılması için hasat başlamadan önce ithalatı durdurur, iç piyasaya ürün verilmezken. 2021'de bu kurallara uyulmadı. Çiftçi hasada, TMO ithalata başladı. Buğday, arpa, mısır, ham ayçiçeği yağı ithalatı yapıldı. Türkiye, Çin'i geride bırakarak Rusya'dan en fazla tarım ürünü ithal eden ülke oldu. 

Sadece hububat grubunda ithalat yapılan miktar 12 milyon 373 bin ton ve karşılığında ödenen döviz 3 milyar 679 milyon dolar. Bugünkü kur ile yaklaşık olarak 50 milyar TL.

Sonuç itibariyle, bu verilere bakıldığında 2021 yılında tarıma verilen toplam destek 23 milyar TL. Sadece hububat ithalatına ödenen 50 milyar lira. Desteğin iki katından fazlası. (3)

Sigortalı çiftçi sayısı son on yılda % 50 azaldı. Aylık primlerin yüksek, emekli aylıklarının düşük olması nedeniyle bu sistem ilgi görmüyor. Gelinen noktada bu rakamlar da açıklanmıyor.  Ödenen destekleme miktarının yeterliliği tartışılmıyor.  Köylerde sosyal hayatın bitmesi, okulların kapanması gibi etkenlerden dolayı nüfus hızla azalınca hayvancılık bitiyor ve tarlalar ekilmiyor. 

II. Dünya savaşında yıkılan Avrupa tarım ürünlerinde net ithalatçıydı. Avrupa Ekonomik Topluluğu olarak 1957 kuruldu. 1962 yılında Ortak Tarım Politikası oluştu. Birliğe bağlı, FEOGA (Avrupa Tarımsal Yönlendirme ve Garanti Fonu) kuruldu 20 yıl gibi kısa bir sürede 27 ülkeyi kapsayan Topluluk Bütçesinin yarısını kullanan çok güçlü destekleme kurumu oldu. 1990 yıllarda ülkemizin tarımsal ürünleri Avrupa ile rekabet edemez hale geldi…

Ülkeyi yönetenlerin ve yönetmeye talip olanların tarım sektörünü ve sürdürülebilir gıda üretimini öncelikli hedeflerine almaları gereklidir. Türkiye için asıl beka sorunu budur. 10 Şubat 2022 Ankara

Kaynaklar: 1-TÜİK Bitkisel Ürün Denge Tabloları, 2019-2020
                    2- Zirai İktisadi Rapor 2015-2018
                    3- İsmail Kemaloğlu (TMO önceki Gn. Md. şubat ayı bülteni)

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum