ARPA VE BUĞDAYI TANIMAMAK

Fakülte son sınıfa yaklaşırken hocalarımız önemli bitki ve ağaçları tanımamız hususunda sürekli dikkatimizi çekerlerdi. Çiftçiler ve birlikte çalıştığınız meslektaşlarınıza mahcup olursunuz uyarısında bulunurlardı. Sık sık sınavda yoncayı tanımayan mühendisten bahsederlerdi…

Koçaş TİGEM’de Prof. Dr. Şahabettin Elçi ile bir denemede çalışırken, tatbikat sınavında yoncayı tanımayan öğrenciden bahsetti.

“Kimdi hocam, nasıl oldu?” 

“Sonradan TV haber spikeri olan Zafer Cilasun’du. Sınava çok hazırlıksız gelmişti, Fiğ, Burçak, Korungayı… Sordum bilmiyor, gösterdim tanımıyordu. Bırakmaya karar vermiştim, emin olmak için Yoncayı gösterdim onu da tanımadı… ” Sinirlendim:

“Çık! Çık!... Bunu ineğe göstersem o bile tanır.”

Zafer Cilasun, siyah beyaz tek kanallı TV’nin, kalın gözlüklü metalik sesi ile efsane haber sunucusuydu…

1976’da Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesin de, Serin İklim Tahılları derisini Değerli hocamız, Prof. Dr. Coşkun Köycü’den almıştık. Hocamız bu tahılların önemini sık sık vurgularken, “bu bitkileri tanımayan Ziraat Mühendisi olamaz benden 01 puan alır ve bu dersi geçemez...”

Sömestri sonunda laboratuvarda tatbikat sınavına girdik. Masalara belirli aralıklarla Buğday, Arpa, Çavdar ve Yulafa ait, başak, başakcık, bayrak yaprak, kulakçık ve yakacık gibi morfolojik aksamları konulmuş ve her numune numaralanmıştı. Guruplar hallinde numunelerin isimlerini ve hangi bitkiye ait olduğunu, yazıyorduk. Gözetmen hocanın nezaretinde değişin komutu ile başka numuneye geçerek sınav tamamlanıyordu.

Ben masa değişince numunenin yanındaki numaraya göre yazacağıma sıradan devam etmişim. Can arkadaşım merhum Hasan Yıldırım beni uyardı düzeltmeye çalıştıysam da ne kadarını düzelttim emin olmadım. Ama moralim bozulmuştu, zira Coşkun hocamız affetmezdi…

Yurtta dinlenirken sınav sonuçlarının asıldığı haberi geldi. Hasan gidelim dedi “Nasıl olsa ben kaldım” diyerek gitmedim. Hasan yalnız gitti gelince;

“Hadi gözün aydın 72 almışın.” 

“İnanamıyorum” desem de rahatlamıştım, Hasan 8-10 kişinin 01 aldığını söyledi.

“İyi olmuş, Toprağı saksıda, suyu sürahide görenler, arpa ile buğdayı elbette ayırt edemezler…” 

Hafta sonu Ahmet Yeşilli ile Hasan, sınavda 01 alanları hatırlatıp konuşturuyorlardı. Pazartesi fakülteye gittiğimizde bölümün ilan panosuna gittik 01 alanları ben de merak etmiştim. Listeye bakınca şok yaşadım, ben de 01 almıştım. Arkadaşlarım beni işletip, gaza getirerek kafa düzeltiyorlardı. Sonraki günlerde “toprağı saksıda suyu sürahide görmek” sözü ile epeyce dalga geçmiştik… 

Merhum Prof. Dr. Reşit Sönmez;  Kızılcahamam da köylü kadınları dinleyen Başbakan eşinin “bu sene tiftik para etmedi” yakınmasına;  “Sizde tiftik ekmeyin” tembihatını yaptığını anlatmıştı.

Tarım ve Orman Bakanımız bir besicinin; “Kepek, buğdaydan fazla para ediyor. “ diyerek girdilerdeki pahalılıktan yakınırken, Bakanın; “Kepek ekin o zaman” tavsiyesi medyada yer almıştı.

Seçim atmosferi hepimizi epeyce gerdi. Mesleğimizle ilgili fıkra gibi gafları anlatarak, gerginliği yumuşatmayı düşündüm. Biraz tebessüm iyi gelir, neticede savaşa gitmiyoruz seçime gidiyoruz. Seçimler demokrasinin bayramı değil mi?

Gün geçmiyor ki, belirli siyasi görüşlerin militanlığını yapan kelli felli siyaset, yazar ve sanat dünyası insanlarının tam zıt görüşe savrulduklarını görüyoruz. İşin ilginci bu insanlar yeni yerlerinde itibar da görüyorlar. Hepinizin kafasında canlanan ilkesiz şahısları anmak gereksiz.

Siyasal üslup ve gerilimin etkisiyle akraba ve dostlarımızı incitmek doğru değildir. Seçimler geçecek bizler yine yüz yüze bakacağız. 30.04.2023 Zekeriya HERDEM ANKARA.