Son günlerde peş peşe adli emanet soygunları gündeme düştü. Soygunu yapanlar bizatihi görevli memurlardı.
*Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığının emanet bürosundaki kasalardan 25 Kg altın ve 50 Kg gümüş çalındı.
*Konya'da bir kâtip adli emanetten 6.5 milyon TL çaldığı öğrenildi.
*Yine Adalar Adliyesi’nde de benzer bir olay yaşanmış görevli kâtip, adli emanet deposundan silah çaldı.
*Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, soygunlarla gündemde olan “adli emanetlere bankalardaki uygulamayı getireceklerini” duyurdu…
Emanet memurluğuna atanan elamanlarda Liyakatsizlik ve Nepotizm (akraba kayırma) dikkat çekmektedir.
TİGEM’de görev yaparken, idari ve mali sorumluluk gerektiren görevlere atama yapılırken çok dikkatli araştırma yapılır güvenilir kişilere sorulurdu. Meslek büyüklerimiz ve üzerimizde emekleri olan idarecilerimiz bu konularda çok titiz davranırlardı.
Bir işletmemizde gece bekçileri kontrol ederken, Benzinliğe vardığımda bekçi dalmıştı. Ayak sesini duyunca toparlandı. Sağa sola bakarken akaryakıt tabancasına basınca mazot akmaya başladı. “Bu ne?” Bekçi tedirgin oldu kekeleyerek ben nöbeti akşam teslim aldım hiçbir yere dokunmadım.” Dedi sabah görevliyi çağırdım, epeyce korktu. Kayıtları inceleyip tankları ölçtük eksiklik bulamadık. Bu tür habersiz ani kontroller işyeri disiplini için şarttır…
Müdürlük yaptığım bir işletmede TİGEM vakfına bağlı kantin görevlisi, kantine borçlanarak şahsi harcamalar yaptığı, sayım zamanı ise bazı işçilere haber verip, borç yazarak sayımın denk çıkmasını sağlandığı, zaman içerisinde fazla borçlanıp ödeyemez hale gelince iş açığa çıktı…
Kantin sayımında depodaki mal ve üyelerdeki alacaklar birbirini tutunca olay fark edilmiyordu. İşletmenin Muhasebeci Yardımcısı kantin hesaplarını takip ediyordu. Belli oldu ki bu olaydan haberi vardı göz yummuştu. Kantincinin maaşından keserek borcunu kapattık. Muhasebeye bakan memuru ve kantinciyi görevden aldık...
Ankara’ya geldiğimde Mali İşler Daire Başkanı; bizim muhasebe yardımcısının, “Muhasebeci olması için baskı yapıldığını” söyledi. Olumsuz görüş bildirdim. Herkes hata yapar ama muhasebecinin hatası müfettiş ya da savcı tarafından bulunursa ortada yolsuzluk vardır.
İşletmelerimizde, eski hükümlü ve engelli çalıştırılması kanun gereğidir. Eski hükümlü talebimizi İŞKUR’a ilettik. İşitme engelliler ile öldürme ve yaralamadan hükümlü olanlar, işyerinde çalışkan ve uyumlu oldukları kanaati hakimdi.
İŞKUR’dan iki eski hükümlü geldi. İkisiyle de görüştük biri adam yaralamaktan diğeri muhtelif suçlardan sabıkalıydı. İkisinin de İktidardaki partinin il ve ilçe başkanlarından referansları vardı. Duruş ve konuşmalarından “yaralama” suçu işleyeni tercih ettik. Bu kararımız il başkanı tarafından beğenilmedi ve şikâyet edildim.
Ankara’ya çağrıldım. Bakanlık yetkililerine bilgi verdim merhum bakanımız biz bursiyer öğrenciyken Erzurum Teknik Ziraat Müdürüydü ve çoğumuzu isimlerimizle tanırdı. 20 gün kadar Ankara da kaldıktan sonra işletmeye döndüm. Hakkımda bir işlem yapılmadı. Maalesef yıllardır hangi parti olduğu önemli değil ülkemizin kronik sorunu siyaset, liyakati dikkate almadan o günde bugünde kurumların yönetimine maalesef müdahale ediyor. Bugün çektiğimiz sıkıntıların kökeninde bu liyakatsizlikler yatıyor.
Hatay Tarım İşletmesinde, elyaf pamuklar Adana borsasında ihaleyle satıldı. İhaleyi alan firma temsilcisi teslim almaya geldi. Elyaf pamuk bedellerinin banka hesabımıza havale edileceğini söyledi. Muhasebeciye bankayı takip et. Pamuk bedeli hesabımıza geçmeden yüklemeyi başlatmayın. Bu arada telefonla şirket yetkilisi aradı “Müdürüm kamyonları yükletin paydostan önce pamuk bedeli mutlaka hesabınıza geçer.”
Yetkiliye para gelmezse kamyonları alı korum diye uyardım. Yükleme başladı muhasebeciyi tekrar uyardım. Kamyonlar yüklendi para gelmemişti. Nizamiyedeki güvenlikçi ve ilgililere talimat verdim “benim dışımda kim söylerse söylesin kamyonları bırakmayın!” Şoförler geldi serzenişte bulundular. Yatacak yerimiz var kamyonları bırakmam diyerek kararlı tavrımızı belirledik. Kamyonlar iki gün bekledi sonuçta bedel ödendi…
Vladimir Lenin: "Güvenmek iyidir, kontrol etmek daha iyidir." Bu sözün benzerini önemli devlet adamları da söylemişlerdir…
Oğuz Kaan: “Geçmişi denetim altında tutan, geleceği de denetim altında tutar…”
Zekeriya HERDEM 12 Aralık 2025 ANKARA


FACEBOOK YORUMLAR