İktidar Kaybedildiğinde Yok Olmak
Yayınlanma :
14.12.2025 19:16
Güncelleme
: 14.12.2025 19:16
Siyasi hedeflerini dine dayandıran ve mücadelelerini “cihad” ile kutsallaştıran kesimlerin siyaset ve yönetimle imtihanı yalınız hezimetle değil, verdikleri büyük tahribatlarla sonuçlanıyor. Gücü ve parayı hala korumayı sürdürseler de meşruiyetleri artık söz konusu değildir. Bu durum yalnız ülkemizle ilgili değil, dini siyaset yaptığını iddia eden bütün iktidarlar için geçerlidir.
Din ile siyaset ve kazanç elde eden kesimlerin, özellikle sosyal ve siyasal alanda hızla değiştiği açıkça gözükmektedir. Bu değişimi bozulma, çürüme, yozlaşma olarak da tanımlamak mümkündür. Çünkü din; kullanılan bir araç veya güç değildir. Bu durumda kaçınılmaz olarak -samimi de olsa- kişiyi dinin özünden ve ruhundan uzaklaştırır. Böylece kişi, İslamsız bir Müslüman haline gelir.
Özü değişen bu kesimlerin dindarlığı dinbazlığa evrilir. Sadece toplumu değil, kendilerini dahi Allah’la aldatmayı alışkanlık haline getirirler. Haramlar, günahlar sıradanlaşır ve gerektiğinde adaletsizlik, ayırımcılık, hukuksuzluk yapma cüretkarlığını gayet rahat bir şekilde uygulamaktan çekinmezler. Sorgulanma, hesap verme kaygısı taşımazlar. Bu kesimlerin tek endişesi sahip oldukları gücü, mevki-makam ve parayı kaybetmektir.
Geri dönüşü neredeyse imkânsız olan bu yolda, bütün çabaları; dini sembolleri daha görünür kılarak ve dini ritüelleri artırarak ellerindekini korumaya çalışmaktır. Dillerinde Allah, ellerinde Kur’an olsa da beyinleri sadece iktidara odaklanır ve hakikatte Allah yerine iktidara sığınmışlardır. Onlar için iktidar kaybedildiğinde her şeyini kaybetmek demektir. Bu kaybı da “dinin kaybı” olarak bir tehdit algısı oluşturarak Müslüman topluma anlatmaktan da utanç duymazlar. Çünkü onlar sadece zirvede kalmak istiyor.
--
Kıssadan hisse:
Profesör bir öğrenciyi kürsüye çağırıp
-Anlat dersi, demiş.
Öğrenci başlamış anlatmaya
-Şimdi kürsünün üstüne çık, devam et.
Öğrenci kürsüye çıkıp devam etmiş.
-Kürsünün üstüne bir sandalye koy, üstüne çık devam et.
Öğrenci denileni yapmış.
-Şimdi sandalye üstüne tabureyi koy, devam et..
Öğrenci artık düşmemek için dengesini kontrol ederek konuştukça dediklerinde tutarsızlıklar başlamış.
Hoca dersi bitirmiş: “İnsan yükseldikçe dediklerinde tutarsızlıklar olur, çünkü artık beyin söyleneni değil, bulunan yerden düşmemeyi önceler"
--
Kanaatime göre “Müslümanlık” iddiasıyla daha adil ve daha ahlaklı olacağı sanılan siyasi hareketler giderek zayıflayacak ve yönetim iddiaları artık kitlesel karşılık bulmayacaktır. Daha açık bir tanımla iktidarla azan Müslümanların toplumda artık güvenilirliliği, saygınlığı ve itibarı olmayacaktır.
“Muhakkak ki Allah, gerçekten iman edenleri de bilir, inanmış gibi görünenleri de bilir.” (Ankebut/29:11)
Abdulbaki Erdoğmuş
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: