5 yıldır zehirsiz tarım yapıyorum.
Bu süreçte ikinci doğal tarım bahçemi kurdum.
Zeytin fidanlarım 5. yaşına girdi, önümüzdeki sezon verime başlıyor.
Üstelik gelişimleri, konvansiyonel emsallerinden geri değil, daha iyi.
Hani doğal tarım “hobi”ydi?
Asıl hobi olan şey;
her yıl son model traktör,
bitmeden yenisi alınan alet–edavat,
mazot, gübre, ilaç döngüsünde
kazandığını sisteme akıtmak ve makineye yatırmak.
Bir çocuğun oyuncak bağımlılığı gibi.
Oyuncak çok, bereket yok.
Sonra da
“tarımdan para kazanılmıyor” diye şikâyet.
Zehirsiz tarım mümkün.
Toprakla kavga etmeden üretmek mümkün.
Makinesiz, borçsuz, bağımlılıksız tarım mümkün.
Hobi arıyorsanız showroomlara bakın.
Tarım, doğayla birlikte yapılır.
Doğal tarım bir hobi değildir.
Yaşamı, gıdayı ve özgürlüğü güvence altına almaktır.
Kimseye diyet borcu olmamaktır.
Daha doğrusu hiç borçlu olmamaktır.
Dışardan tohum, gübre, pestisit,
ileri teknoloji traktör almadan;
doğa temelli, kendi içinde dönen bir üretim kurmaktır.
Doğadan aldığı karşılıksız destekle,
kazancını yine toprakla elde etmektir.
Bu yüzden doğal tarım romantizm değil,
bağımsızlıktır.
Yorumlar
Kalan Karakter: