Orman habitatında yapılan değişiklikler yaban hayatını etkiler mi?

Sn. Ayhan küyük Bey'in yazısı:

Orman habitatında yapılan değişiklikler yaban hayatını etkiler mi?
13 Şubat 2024 - 21:33


Ormancılık ve yaban hayatı ile ilgilenen insanlar için ormancı olmak heyecan verici bir meslektir. Ormancılar açık havada ağaçlarla, bitkilerle ve hayvanlarla çalışarak zaman geçirebiliyor, bu da ormancılığı doğal alanları koruma konusunda tutkulu insanlar için ideal bir meslek haline getiriyor. Genç meslektaşlarıma ormancılık  alanında mesleğini daha da  geliştirmek bağlamında bu makale ile   yaban hayatının önemli yönlerine kapsamlı bir genel bakış sunmaya çalışacağım.

Ormanlar ülkemizde biyolojik çeşitliliğin önemli bir kısmına ev sahipliği yapmaktadır. Birçoğu keşfedilmemiş milyonlarca bitki, hayvan ve mikroorganizma türüne yaşam alanı sağlarlar. Ormanların kaybı veya parçalanması bu güne kadar birçok türün yok olmasına neden oldu ve çok daha fazlasını da tehdit ediyor.

Her yaban hayatı türünün hayatta kalması, ülkemizin zengin biyoçeşitliliğini korumak için çok önemlidir. Ancak yaban hayatımız, hayatta kalma ve üreme yeteneklerini test eden çeşitli tehditlerle karşı karşıyadır. Yaban hayatı ya insanlarla hayata adapte olmak zorunda ya da yok olma tehlikesiyle karşı karşıya. Habitat kaybı, İklim değişikliği, istilacı ve egzotik türler, kirlilik, yasadışı yakalama ve avlanma ile kazara ölümler yaban hayatını tehdit eden faktörlerdir.

Topraklarımızı yeni tarımları yapmak için  genişlettiğimizde, yaban  yaşam alanlarını işgal ediyoruz. Aynı şekilde ormanlarımızda tercih edilen tıraşlama kesimleri habitat alanlarını bölündüğünde de , yaban yaşamını etkilenir. Örneğin bir arazi hazırlığında yılanlar, kertenkeleler semenderler ve kaplumbağalar gibi iş makinelerinden kaçamayan bazı sürüngen türler tamamen ölebilir. Kuşlar ve bazı memeliler gibi diğerleri, bitişik habitat yamalarına zorlanmaktadır. Zorlaştırılan bu yaşam alanı hayatta kalabilmeleri için uygun olmayabilir. 

Habitat (bir bitkinin, hayvanın veya başka bir organizmanın doğal evi veya ortamı) kaybı, habitatın imhasıdır. Habitat parçalanması, çevreyi değiştirip “parçaladığımızda” bir zamanlar sürekli yaşam alanlarının bozulması, tahribi veya değiştirilmesidir. Habitat kaybının ana nedeni insanlardır. Büyük habitat yamalarındaki boşluklar ve aralıklar, birçok tür için uygun olmayan habitatlar oluşturarak yıkıcı etkilere sebep olabilir. Bu, türlerin neslinin tükenmesinin  önde gelen ana nedenidir.

Habitat tahribatı, doğal bir çevrenin orijinal türleri destekleyemeyecek bir ortama dönüştürülmesi sürecidir. Ormanların yok olması ve arazi kullanımındaki değişiklikler nedeniyle bitki ve hayvanlar göç etmek zorunda kalıyor

Doğada meydana gelen yıkıcı değişikliklerden endişe duyanlar yalnızca insanlar değil. Orman habitatının parçalanması veya yok edilmesi insan dışındaki hayvanların refahını da etkilediğini  gösteriyor .Bir hayvanın yaşam alanı yok edildiğinde veya hatta değiştirildiğinde , bu onun yaşamı üzerinde ciddi bir etki yaratabilir. Habitat kaybı veya habitat parçalanması daha  az bölge ve daha az yiyecek anlamına geldiğinden, her türlü kritik kaynak için diğer hayvanlarla daha fazla rekabet vardır. Bu uzun vadeli kronik stres anlamına gelebilir. 

Aslında her stres kötü değildir; Kısa süreli stres hayatta kalmak için kritik öneme sahiptir. Akut stres tepkileri, bir hayvanın yırtıcı bir hayvandan kaçmak gibi stresli bir durumda hayatta kalmasına yardımcı olabilir. Ancak yapılan araştırmalarda kronik stres; fizyolojik, sinirsel ve bağışıklık bozukluklarına yol açabilir. Örneğin, kronik stres kalp-damar ve sindirim hastalıklarına, büyümenin yavaşlamasına ve üremenin bozulmasına yol açabilir.

Bitki ve hayvan türlerinin %80'inin orman habitatlarında yaşadığı tahmin edilmektedir. Yaban hayatı ve orman yönetimi yalnızca uyumlu değil aynı zamanda birbiriyle yakın ilişkilidir. Aktif bir yönetim planı geliştirmek, orman verimliliğini artırırken biyolojik çeşitliliği ve ilgilendiğiniz yaban hayatı türlerine özel bir önem vermenizi sağlar.

Peki ormanı ve yaban hayatını birbirine nasıl bağlayabiliriz.?

Yaban hayatının yiyecek, örtü, su ve alan olmak dört temel gereksinimi vardır. Farklı yaban hayatı türleri, bu ihtiyaçları karşılamak için orman büyümesinin farklı aşamalarına ihtiyaç duyar. Ormanınızın bitki örtüsü, üretim  işlemleri, su kaynakları ve topografya gibi çeşitli yönleri, ormanınızda kaç türün yaşayabileceğini ve gelişebileceğini belirler. 

Ormanınızda akarsular, bataklıklar, nehirler, göletler ve tarlalara, meralara, yollara ve diğer açıklıklara bitişik alanlar bulunabilir. Ormanınızın bu "kenarlarını" yönetmek bile bazı yaban hayatı türlerinin popülasyonunun bol olması açısından hayati öneme sahiptir. Bitki örtüsü yönetimi ile yaban hayatı türlerinin yaşam alanı arasındaki ilişki iyi kurulmuştur. İlişkileri anlamak, çekmek istediğiniz yaban hayatı türlerini teşvik etmek için  ormanınızın nasıl yönetilebileceğini belirlemenin ilk adımıdır.

Örneğin bıldırcın ve keklik, güneş ışığının orman tabanına ulaştığı genç ağaçlık meşcerelerinde bulunan yıllık ve çok yıllık yabani  otların tohumlarıyla beslenir. Bu erken ardışık yaşam alanıdır. Ağaçkakanlar, olgun ormanlarda bulunan ölü ve çürüyen ağaçlara bağımlıdır. Bu geç süksesyon habitatıdır. Yine diğer yaban hayatı, süksesyon yanı ardışıklığın ortasındaki habitatları tercih eder.

Genç, eşit yaşlı ormanlar otları ve çalılıkları teşvik ederek erken dönemdeki ardışık yaban hayatı türlerine fayda sağlar. Kesim  alanlarının büyüklüğü ve şekli önemlidir. Yaban hayatı için özellikle kızılçam ,karaçam ve sarıçam gibi eşit yaşlı hasat/yenileme alanlarının değerini artırmanın birkaç yolu vardır.

15 hektardan büyük devasa alanlarda gençleştirme çalışmaları yaban hayatı için istenmeyen silvikültürel müdahalelerdir. Oysa araziye dağılmış küçük hasat alanları (10-5 hektara kadar) daha fazla kenar ve arazi çeşitliliği sağlar. Düzensiz şekilli alanlar, kare veya yuvarlak alanlara göre daha fazla kenar sağlar.

Bu tür gençleştirme alanlarını 30 metrelik (veya daha geniş) kesilmemiş olgun ağaç alanlarıyla ayırmak, habitat çeşitliliğini artırır ve parçalanmış habitatlar arasında seyahat koridorları sağlar.
Ormanlarımızın içinden geçen akarsulardaki tampon şeritler su kalitesini korurken  aynı zamanda kritik yaban hayatı koridorlarıdır.

Gençleştirme alanlarındaki kesilmemiş ağaçlık adacıklarda , yiyecek üreten ağaçlar bırakarak yaban hayatı yaşam alanını geliştirecektir. Meşe, ceviz, kızılcık, ahlat  ve yemiş gibi yabani meyve veren ağaç ve çalılar bırakılmalıdır.

Düzensiz  yaşlı orman yönetimi, ormana bağımlı türler için eşit yaşlı orman yönetiminden  daha elverişlidir. Düzensiz yaşlı ormancılık yöntemi ormanlarınızda uygular iseniz, rüzgar devriklerini, kar kırıklarını, böcek ve hastalık ölümlerini veya noktasal yangınlar gibi küçük doğal rahatsızlıkları simüle eder. Orta ve geç süksesyonlu habitat türleri tek ağaç seçimiyle korunur. Grup seçimi, orta ve geç süksesyon habitatının içerisine serpiştirilmiş erken süksesyonlu bitki örtüsü ceplerini sağlar.

Meşçerelerin bakımları , orman tabanına daha fazla güneş ışığının ulaşmasını sağlar ve bu da alt katların daha güçlü büyümesine neden olur. Bu uygulama, zemin seviyesindeki ardışıklığı geri getirir.

Ormanları sürdürülebilir bir şekilde yönetmek ile biyolojik çeşitliliği yeniden sağlamak genellikle birlikte çalışır. Biri için iyi olan diğeri için de iyidir. Sağlıklı ormanların hayatta kalabilmesi için sağlıklı ekosistemlere ihtiyacı vardır. Sağlıklı topraklar olmadan ağaçlar hayatta kalamaz ve büyüyemez. Orman ekosisteminde toprağın oluşumu ve toprağın sağlığı tamamen yaban hayatına bağlıdır. 
Bizimde hayatta kalmamız için yaban hayatına ihtiyacımız var. Çünkü yaban hayatı  bizi gelecekteki zararlılardan  korur. Ülke çapındaki ormanlar, ağaçlarımıza saldıran zararlılarla ve hastalıklarla mücadele ediyor. Ormandaki  böcek yaşamının çeşitliliği daha çok artar ise , mevcut bir türün yeni bir zararlıya karşı mükemmel bir yırtıcı olma şansı da artar.

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum