Adalet kavramının içerik ve değeri, her kültürde değişiklik gösterir. Adaletle ilgili ilk teoriler Devlet adlı eserinde Eflâtun(MÖ 428) tarafından ve Nikomakhos'a(MÖ 325) Etik adlı eserinde Aristo tarafından ortaya konulmuştur.
Themis, Yunan mitolojisinde adalet tanrıçasıdır. Yargıtay ve Anayasa Mahkemesi önünde, Gözü bağlı bir eline kılıç diğerinde kitap ve ayakları alında yılan bulunan Themis heykeli vardır.
Heykeldeki her figür ayrı anlam taşır:
*Kılıç Adaletin verdiği cezaların caydırıcılığını ve gücünü,
*Kadın ve “Bakire” olması bağımsızlığını,
*Terazi adaleti ve dengeli dağıtılmasını,
* Kadının gözü bağlı olması, tarafsızlığını,
* Ayağının altındaki yılan, kötülüklerin ayak altına aldığını simgeler.
İngiltere Kralı Jhon, Kötü yönetimi ve Fransa yenilgisi sonucu getirdiği ağır vergilere Baronlar başkaldırdı. 1215’de İngiliz Baron ve Soyluları Kral John’a “Magna Carta Büyük Özgürlük Belgesini imzalattılar”. Bu belgeyle Kralın yetkileri sınırlanıp, meşruti monarşiye geçildi. Siyaset ve hukuk, Magna Carta’yı demokrasinin ilk adımı olarak kabul ederler...
Magna Carta Kararları:
*Özgür kişiler yargılanmadan hapsedilmeyecek,
*Sürgün edilmeyecek ve zarara uğratılmayacak,
* Kanun dışı ilan edilip, zarara uğratılmayacak…
İngiltere 810 yıl önce yazılıp, içtihatlarla geliştirilen gelenek hukukuna dayalı anayasası hiç değiştirmeden uygulanıyor. Ülkemizde ise, 1982 Anayasası da 51 maddede esaslı değişiklik, 31’i yeniden yazılıp tümden değiştirildi. 20’sinde önemli değişiklikler oldu.23 madde ise tamamen yürürlükten kaldırıldı…
Anayasamız sıklıkla değiştiriliyor. Ancak anayasayı uygulaması gereken merciler uymuyor. ”AYM kararına uymuyorum, saygıda duymuyorum” ve “Anayasayı bir kere delmekle bir şey olmaz!”Gibi belleğimize kazınan bu sözler, ülkemizi yönetenler tarafından söylendi. Haliyle Yargı kurumları ve mahkemeler arasında çelişkiler bitmiyor…
Dünyada Türkler kadar sık Anayasa değiştiren başka bir devlet yoktur. Bizde kanunlar sanki uygulanmasın yalnızca gözdağı versin diye çıkarılmış gibidir. “Osmanlı’nın yasağı üç gün sürermiş” sözü sanki bizim kanunları uygulama tarzımızın özeti gibidir.
1839’da İspanyol sömürgesinde köleleri taşıyan AMİSTAD gemisi 2 Temmuz 1839 tarihli yolcuları arasındaki 50 kölenin verdiği özgürlük mücadelesidir. Sengbe Pigeh, liderliğinde isyan eden köleler gemiyi ele geçirdi. Ancak geminin subayı Don Petro Montez onları güzergâh konusunda aldatarak New York'a götürdü. Evlerine geldiklerine inanan köleler gemiden indiklerinde isyan çıkarmak ve cinayet suçuyla tutuklandılar.
Amistad ile ilgili haberler İspanya Kraliçesi’ne kadar gider. Kraliçe o gemi ve kölelerin İspanya'ya ait olduğunu ve kölelerin en ağır şekilde cezalandırılmasını ister.
Köleler mahkemeye çıkar. Dava yüksek mahkemeye taşınır. İşte bu dava görülürken, kölelerin davaya kazanması durumunda bir iç savaş çıkacağı tehdidi vardır. ABD Başkanı John Quincy Adams'ın yüksek yargıçlara "Mahkeme Kanunlara saygı gösterip bu insanların haklarını teslim ederse iç savaş çıkar deniliyor. Çıkacaksa bırakın çıksın. “Adalet Yerini Bulsun, İsterse Kıyamet Kopsun" der. Bu olayın aynı ismli filmi Oskar kazanmıştır,
Dünya Adalet Projesinin 2021 yıllı Hukuk Devleti Göstergesi raporuna göre, Türkiye genel sıralamada 139 ülke arasında 117’inci sırada.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) verilerine göre 2021 yılında ifade özgürlüğünün en çok ihlal edildiği ülke, Rusya’nın da önünde Türkiye.
Yolsuzluk: Üstümüzde Kosova, altımızda Özbekistan var; 69’uncu sıradayız.
Açık hükümet, hükümetin şeffaflığı: 107’inci sıradayız.
Temel haklarda yine sonlarda, 133’üncüyüz.
Avrupa Komisyonu, 2025 Türkiye Raporunda: “Yargı bağımsızlığına ilişkin endişelerimiz sürüyor!” Uyarısını yayımladı.
Adaletin olmadığı yerde huzur olmaz, dirlik olmaz, güvenlik olmaz, kalkınma, ilerleme, refah olmaz.
Zekeriya HERDEM 5 Kasım 2025 ANKARA


FACEBOOK YORUMLAR