Trabzonspor'u var eden şeyler birer birer yok oluyor
Trabzonspor’u var eden şeyler birer birer yok oluyor, bir daha geri gelmiyorlar. Her şey öyle hızlı olup bitiyor ki ayak uyduramıyorsun.

11 Ekim 2024 - 10:03
Bunlar son şeyler...
Ben Trabzon’un da Trabzonspor’Audınn da en iyi günlerini bilinç düzeyinde görmedim, istesem de düşleyemem. Ama yaz sinemalarını, halk plajlarını, dozer Cemil’i, Ali Kemal’i, onların şampiyonluk hikayelerini dinleyerek, top oynayıp koşturduğum, birbirinin eşi olan iki sokak, hatta iki insan dahi bulamayacağınız nezih bir kentte güven içinde büyüdüm.
Artık başka bir kent Trabzon. Bir gün doğduğun evin önünden geçiyorsun ertesi gün bakıyorsun o ev yok olmuş. Bir gün önce gördüğün sokak da yok oluyor bir gün sonra. Hava bile sürekli değişiklik gösteriyor. Bir sıcak bir soğuk, bir gün rüzgarlı, bir gün sakin. Günlük güneşlik bir günün ardından yağmur bastırıyor, karlı bir günün ardından kış ortasında pırıl pırıl, mis gibi bir hava.
Avni Aker’e baktığında bile, hiçbir şey için o bizimdir, ona bir şey olmaz diyemeyeceğini öğreniyorsun. Bir süre için uzakta dursan, arkanı dönüp başka bir yana baksan, önünde duran her şeyin ansızın kaybolabildiğini görüyorsun.
Herhangi bir şey kayboldu mu gitti gider... Hiçbir şey kalıcı değil, her şey değişiyor; sokaklarımız, kent kültürümüz, mücadelemiz, Trabzonspor'a tutkumuz bile. Kentimiz futbol ruhunu Yavuz Selim'le, Avni Aker'le birlikte kaybetti, başka yerde aramaya gerek yok. Bu tükenmişlikte, kaybolanı aramaya çalışarak boşuna zaman harcamamayı da seçti şehir sonra, onurunu, gururunu, varoluş felsefesini de başkalarına devretti.
Bunlar son şeyler...
Aydın Aktaş
(2016)
Ben Trabzon’un da Trabzonspor’Audınn da en iyi günlerini bilinç düzeyinde görmedim, istesem de düşleyemem. Ama yaz sinemalarını, halk plajlarını, dozer Cemil’i, Ali Kemal’i, onların şampiyonluk hikayelerini dinleyerek, top oynayıp koşturduğum, birbirinin eşi olan iki sokak, hatta iki insan dahi bulamayacağınız nezih bir kentte güven içinde büyüdüm.
Artık başka bir kent Trabzon. Bir gün doğduğun evin önünden geçiyorsun ertesi gün bakıyorsun o ev yok olmuş. Bir gün önce gördüğün sokak da yok oluyor bir gün sonra. Hava bile sürekli değişiklik gösteriyor. Bir sıcak bir soğuk, bir gün rüzgarlı, bir gün sakin. Günlük güneşlik bir günün ardından yağmur bastırıyor, karlı bir günün ardından kış ortasında pırıl pırıl, mis gibi bir hava.
Avni Aker’e baktığında bile, hiçbir şey için o bizimdir, ona bir şey olmaz diyemeyeceğini öğreniyorsun. Bir süre için uzakta dursan, arkanı dönüp başka bir yana baksan, önünde duran her şeyin ansızın kaybolabildiğini görüyorsun.
Herhangi bir şey kayboldu mu gitti gider... Hiçbir şey kalıcı değil, her şey değişiyor; sokaklarımız, kent kültürümüz, mücadelemiz, Trabzonspor'a tutkumuz bile. Kentimiz futbol ruhunu Yavuz Selim'le, Avni Aker'le birlikte kaybetti, başka yerde aramaya gerek yok. Bu tükenmişlikte, kaybolanı aramaya çalışarak boşuna zaman harcamamayı da seçti şehir sonra, onurunu, gururunu, varoluş felsefesini de başkalarına devretti.
Bunlar son şeyler...
Aydın Aktaş
(2016)
FACEBOOK YORUMLAR