Ferhat Tunç : Toplumların ortak değerleri herkes için avantaj...

 Futbol da kabul edelim ki neredeyse her ülkede ciddi taraftar bulan bir spor. Milli maçlar ise o spora doğrudan ilgi duyan ya da duymayan çoğu kimseyi heyecanlandırır. 

Türkiye-Portekiz maçının onca gündemimiz arasında halkların birbirini hedef alacak bir meseleye dönüşmesini üzülerek seyrediyorum. Oysa keşke üzüntünün kaynağı sadece bir skor olsaydı. Halkların kardeşliğini, toplumsal barışı, medeni bir eşitliği, adaleti savunanların toplumların değerleriyle bir derdi olamaz. Aksine o değerlerin insanları birbirine yakınlaştırmadaki rolüne de kıymet biçilir. Sürgünde yaşayanlar ve sanatçılar, siyasetçiler olarak daha hassas olmamız gereken bazı şeyler var: faşizmi körüklediğimizde Türkiye'de, Kürt coğrafyasında yaşayanların göreceği muameleyi unutmamalıyız. Irkçı kesimlere malzeme verecek yanlışlar yapmamalıyız. Ortaklaşmanın, halkların kardeşliğinin çağrısını niye yapıyoruz? Derdi olan, hedefi olan, halk sevgisi olan kimsenin değeriyle meşgul olmaz. O değerler etrafında buluşmanın yolunu yordamını arar, bunun için mücadele verir.

 Bazı insani duyguları gözetmeden siyaset üretilmez, toplumla buluşulmaz. Bir faşist ile aynı yemeği sevmenizin suçlusu aşçı değildir, malzemeler de değildir; suçlu yoktur. Türkiye Milli Takımı Türkü de Kürdü de heyecanlandırabilir. Futbol, milli maç için ayrı argümanlar üretip "ama bazıları müsabaka üzerinden ırkçılığı körüklüyor" diyebilirsiniz, sizin yaptığınızın körüklemediğini mi düşünüyorsunuz? Kritik dönemdeyiz. Halkları birbirine düşürmek için yer arayanların dönemi. Halkları yakınlaştırmanın yolunu bu kritik dönemde aramak zor ama elzem. Enerjimizi buna harcamamız gerektiğini düşünüyorum. 

Çok hakim olmayanlar için de not düşmek isterim: demokratik siyasetin ve Kürt toplumunun hiçbir dönem halkların değerleriyle ilgili derdi olmadı; aksine her zaman saygıyı esas aldı. 'Aynı gemi' diye bir şey varsa, onu en çok dolduran Kürt ve Türk emekçilerdir, halklardır. Birbirimize ihtiyacımız var.

Ferhat Tunç