POLİSİN BARO BAŞKANI AV. a KİMLİK SORMASI...... Ve ZORLA POLİS MERKEZİNE GÖTÜRÜLMESİ OLAYI...

KAMUOYUNA......

                 
                 POLİSİN BARO BAŞKANI AV. a  KİMLİK SORMASI...... 

    Ve  ZORLA  POLİS MERKEZİNE GÖTÜRÜLMESİ OLAYI...

    KOLLUK-POLİS-MENSUBU; " BİZ DEVLETİZ..." diyor....

   T.C. DEVLETİ; BİR HUKUK DEVLETİDİR....HUKUKUN
 
KURUMLARI ve  KURALLARI ile YÖNETİLİR...

 
      OLAYI; SOSYAL MEDYADAN ve daha Sonrada HABER TÜRK Tv. Kanalında; Haber ve yorum olarak öğrendim....

       OLAY; Eşi ve Çocukları ile  bir Restoranda AKŞAM yemeği yemekte olan HATAY BARO Başkanı Av. Ekrem DÖNMEZ olayı...       
           Hatay Baro Başkanı; İL PROTOKOLUNDA yeri olan bir kişidir....    
      İl Protokolunda Bulunan Üst Düzey Görevlileri; İlde bulunan Tüm Kamu Görevlileri ve EMNİYET-JANDARMA Birimleri ve Memurları Tanır...  
       İL PROTOKULUNDA Bulunalar :
                                                                        
        "  VALİ-GARNİZON KOMUTANI-B.BELEDİYE BAŞKANI-C. BAŞSAVCISI-BARO BAŞKANI-Adli Yargı ADALET KOM: BAŞKANI-İdari Yargı Adalet Kom. Bşk...... Ve.....      " 
                                                                 
          KİMLİK SORULMSI ve YAKA PAÇA EMNİYETE GÖTÜRÜLMESİ.....
       ÜZÜCÜ ve de DÜŞÜNDÜRÜCÜ....BARO BAŞKANI olan Av. Ekrem  DÖNMEZ'i  Devletin tüm birimleri HATAY İlinde tanır...Tanımaması da mümkün değil...
     Sayın HATAY VALİSİ,  Emniyet Müdürü,....Ve Sayın İÇİŞLERİ BAKANIMIZ...Emniyet Genel Müdürü ne  düşünürler?....
         Ben 50 yıllık HUKUKÇUYUM....40 yılı geçkin süre HAKİMLİK-Adalet Kom. Bşk.lığı, Seçim Kurulu Başkanlıkları yanında  7 yıldır da Av.lık Yapıyorum....
       KOLLUK Birimleri ile yana yana ve beraber oldum...Ailelerin Eş ve Çocukları ile YEMEK YEDİKLERİ Bir Lokantaya girerek; Kimlik Sormaları yanında; Kalabalık bir Kolluk Ekibince  Av. ve BARO Başkanı olan  bir Yurttaşımızı Yemek Masasında zorla  POLİS Merkezine götürmeleri.....
    Kolluk Memurlarının; " BİZ DEVLETİZ..."demeleri de yanlış ve üzücüdür....Devletin Memurudurlar...Ülkemizde; Kolluk-Yurttaş  ilişkilerinden kaynaklanan sorunlar bitmez...
      Ben görevde iken böyle ve benzer olaylarda; " Görevli Memura Hakaret-Mukavemette, Kişilere  verdiğim CEZAYI da; Memur; Memuriyet sınırı aşıldığından Verdiğim Cezanın ISKATINA-Kaldırılmasına  giderdim...
     Baro Başkanı ile Kolluk arasındaki üzücü olay; Yv. Kanallarında ve Sosyal Medyada kapsamlı bir şekilde yayınlandı. Siyasiler kendilerine göre yorumlar yaptı...
    Bu olayın görüntüleri de , Her halde ; herkesi de üzmüştür...
     xxxx
   Üç yıl önce; ERZİNCAN- TERCAN İlçesine bir yıllanmış eski Dava dosyasının Duruşması için gittim. Saat 11.00 de ADLİYEYE ulaştım....Tabi ki  Duruşmaya çıktık....Müvekkil Taşkınlık yaptı.  Mahkeme Hakimi genç bir  Bayan.....KOLLUK Talep etti ve Adliyenin giriş kapısındaki POLİS Memuru geldi.
    Ancak; ben araya girdim ve ortamı yatıştırdım. Hakime Hanım Polise; gerek kalmadığını söyledi.
   O POLİS Memuru bana-sırtımda CÜBBE -var; Av. Bey " SENDE YERİNE GEÇ " talimatını verdi...Ben tepkinin ve o memura AZARIN Mahkeme Hakiminden gelmesini bekledim.
        Bu Dava Dosyasının KEŞFİNE gittim. Aynı şekilde saat 11.00 de Adliyeye ulaştım. Keşif için saat 12.00 de gidileceği Kalemce söylendi. Dışarıda da hafif Yağmur var...
    Ufak da bir BARO Odası var ...Baro odasına girdim ve oturdum...Bir süre sonra kapıdaki aynı POLİS Memuru kapıyı sert bir şekilde açarak; BARO Odasına girdi.
    Bana hitaben; AVUKAT MISINIZ? " dedi.
   Av. olduğumu ve İstanbul'da geldiğimi  söyledim...
   POLİS Memuru bana; " KİMLİĞİNİZİ  GÖREBİLİR MİYİM?.." 
 dedi... Polis Memuruna  öfke ile bağırarak ; " ÇIK DIŞARI !..... ..." dedim....POİS Olarak yetkisinden bahsetti...Bozularak çıktı.....
    Telefonla; Konuyu ERZİNCAN BARO Başkanı ile görüştüm...Sakin olmamı ve gereğini yapacağını söyledi... Keşif Sonrası da C. BAŞSAVCISI İle konuyu paylaştım... Savcı Bey; İstanbul Barosu Av.lığından gelmiş...Ve Hakimlik sürecimde beni de yakınen tanıdığını iletti...Polislerin bu tutumlarından kendisinin de rahatsızlığını iletti...
     Gereğini yapacağını söyledi...VE POLİS MEMURU Adliyedeki  görevden alınıp-başka bir yere gönderilmiş...
     xxxxxx
    Adı geçen Baro Başkanı Av. Ekrem DÖNMEZ'i Halk Tv. deki canlı yayında bizzat dinledim.
     Kapalı bir yerde Ailesi ile  yemek yerken Arama-Kimlik sorma işlemim yapıldığında; Yasa gereği ARAMA İÇİN bir Mahkeme kararı veya Mülki Amirlik Emri olup-olmadığını  Yurttaş olarak sorduğunu....
     Kapalı yerlerde ve toplu yapılan yerlerde bir GENEL ARAMA; MÜLKİ AMİRİLĞİN Kararı ile yapılır. Adli bir OLAYA ilişkin ARAMA; Hakim kararı veya gecikmesinde sakınca halinde C. Savcısının Yazılı-Sözlü talimatı ile yapılabilir.
    Arama yapmak isteyen veya Kimlik sorgulaması yapan Emniyet Görevlisinin de bunu açıklaması gerekir.
   Bu olaydaki Emniyetin Tutumu;                                              
     " Biz POLİSİZ... ARAYABİLİRİZ  veya SORABİLİRİZ..."
      Bu DÜŞÜNCE Hukuk Kurallarına da aykırıdır...
    Bir Av. olan BARO Başkanı Ailesi ile bir tesiste Yemek yerken  POLİS  Gücü ile huzursuz ediliyor. Ve ZORLADA GÜÇ KULLANILARAK; POLİS Merkezine götürülüyor...
   Bu olayın gelişimi ve  tüm süreci de; SOSYAL Medyada VİDEO da atılmış ve izledim...POLİS Biriminin de hiç mazeretini de, Ben yıllarca bu tür uyumsuzlukları çözen bir Hukukçu olduğum için yerinde de göremedim...Av. Kişi Baro Başkanı; Ailesi ile bir Mutluluğunu bir lokma yemek yiyerek bir TESİSTE paylaşıyor...
    Ne OLUYOR?...Ailemizle veya bir grup Meslektaş ile bir Yerde oturup, dinlenip, bir  lokma yemek yiyemeyecek miyiz?  Giderken KOLLUKTAN ÖZEL  bir İZİN Mİ isteyeceğiz?
     Baro Başkanı olan ve Aile bireyleri ile  Tesiste yemek yiyen  AVUKATIN; hangi hareketi şüphe uyandırdı da; KİMLİK DENETİMİ Yapılmak isteniyor?
     POLİS Memurlarının da; Ailesi ile Bir Tesiste dinlenen ve yemek yiyen KİŞİNİN-Görevi ve  Konumu ne olursa olsun; AİLE huzurunu da BOZMAYA da HAKKI YOK....
     MEDYA HABERİNE Göre; Bu olay KEYFİLİKTİR.....Tabi ki DETAYINI fazla bilmiyoruz...
     Lütfen.....POLİS DEVLETİ Değiliz...HUKUK DEVLETİYİZ.....Arama ve Kimlik Sorma bir Gerekçeye dayanır...Mahkeme Kararı...Mülki Amirlik Emri...Polis  Üst düzey Amirlerinin Talimatları gibi...
        xxxxx
    2009 Temmuz  Ayı .... İzmit Hakimliğinden  İstanbul-ÜMRANİYE Hakimliğine atandım ve kısa bir süre sonrada göreve başladım...Tabi Adli Tatil...Boş olan Sulh Ceza Mahkemesinin birisine  Adalet Kom. Bşk. Kararı ile bakıyorum...
    İlçe Kaymakamı İmzalı İlçe Emniyet Müdürlüğünce hazırlanmış bir TALEP geldi....
    Ümraniye İlçesinin bazı güzergahlarında  GENEL ARAMA İZNİ İsteği... Gerekçeli İsteği Kabül eden Karar da yazılmış. Benim adım da el yazısı ile ilave edilmiş...
   Hazırlanmış Arama İzin Kararını  yırttım...Ve İptal ettim...
  İsteği de; " Mahkemelerin C. Savcıların talebi ile Adli Bir Olayın Delillerinin toplanması ve kaybolmaması için verilebileceğini...Böyle bir İsteğin Mahkemeden  Kaymakamlık istenemeyeceğini ..." belittim...
    Emniyet Polisi kapıda kararı bekliyormuş...Ret kararını öğrenince de şok olmuş...Bana  İsteğin RET nedenini soruyor. Azarladım. Bir süre sonrada İlçe Emniyet Müdürlüğü Asayişten Sorumlu Müdür Yrd. Benimle görüşmek istedi.. Görüşmeyi de kabul etmedim...
     Ama...Daha önce bu konuda Kararları diğer Mahkeme Hakimleri veriyormuş...
    Bir kaç gün sonra bir Komiser Yrd. ve Polis Memuru geldiler...Aynı konuda bir talep getirmişler...
    Kendilerine Mahkemelerin böyle bir KARAR VERMESİNE Gerek olmadığını; İdari Makamların ve Polis Şeflerinin böyle bir KARARI Verebileceklerini açıkladım
    Bir Kitabımdaki ARAMA ve ARAMA KARARLARI ile ilgili görüşlerimi okudum...
     Polis Memuru; " Hakimim...Bizim Amirler, Siyasilerden çekiniyorlar...Ara işini ve Kararını; Mahkemenin üzerine yıkıyorlar..." dedi..
   Hukuk Devletinde KURUMLAR ve KURALLAR vardır....
     Evet...Baro Başkanı Av.ın başına gelen bu olaya sessiz kalmayınız sayın Görevliler....Bir gün gelir benzer olayları sizlerde yaşayabilirsiniz...
       xxxxxx
     Şunu da unutmayalım....Türkiye Cumhuriyeti;  Anayasanın 1. ve 2. Maddelerini belirlenen  bir HUKUK DEVLETİDİR.... Hukuk Devleti demek; İNSAN HAKLARINA Dayanan Devlettir.
      İnsan hakları; Kişi Hakları, Temel Haklar, Kişi Özgürlükleri ve  Kamu Özgürlüklerini bünyesinde taşır. Tüm İnsanlara ,insan oluşlarından dolayı tanınması gereken HAKLARIN  bütünüdür..
     Kişi Hakları ise; Bireyci ve liberal  doktrinlerin geliştirdiği bir sözcüktür. Ekonomik  ve sosyal haklar dışında  kalan klasik özgürlükleri kapsar. Bunlara bazen de  KİŞİ Özgürlükleri de denir.
       Kamu Özgürlükleri ise; Özgürlüklerin hepsini kapsar.
      Özgürlük ,soyut olarak savunulması gereken bir DURUM-KONUM değildir. Sürekli  olarak kazanılması, gerçekleştirilmesi gereken  bir OLUŞTUR...
      Kişilerin KORUYUCU HAKLARI  vardır. Kişiyi, topluma ve Devlet Gücüne karşı koruyan  ve ona bir çeşit DOKUNMAZ-LIK ALANI  ayıran  Hakları ve Özgürlükleri var.
     Kişi  Dokunulmazlığına  ilişkin Anayasa hükümlerine göre, Herkes yaşama, maddi-manevi varlığını geliştirme haklarına ve özgürlüklerine  sahiptir.
    Kişi  Dokunulmazlığı ve  özgürlüğü, Yasanın açıkça gösterdiği durumlarda usulünce verilmiş HAKİM Kararı olmadıkça SINIRLANDIRILAMAZ....Kanunen yetkili Merciin Kararı olmadıkça konutuna girilemez ve de ARAMA da yapılamaz....
     İnsanların TEMEL HAK ve ÖZĞÜRLÜKLERİ ; bazı olağanüstü durumlarda SINIRLANDIRILABİLİNİR...ama ÖZÜNE Dokunulamaz...
     Anayasa Hukukçularımız ; HUKUK DEVLETİNİ şöyle tanımlamışlardır : " Hukuk Devleti; Yurttaşlarına  Hukuk Güvenliği veren sağlayan Devlettir.
      xxxxx
      Bu Olay; Bir HUKUKÇU-Av. olan ve BARO Başkanı olan Meslektaşımızı ; EŞİNİN ve ÇOCUKLARI yanında   ve Aile SAADETİ için yedikleri Yemek Masasında ;Tesiste bulunan tüm kişilerin huzuru ile de RENCİDE etmiştir.
     Meslektaşı; çok takdir ettim..." Ben BARO BAŞKANIYIM...Avukatım ..."  demiyor...
    "Haklara ehil olan bir Yurttaşım...Kimlik sorma nedeniniz nedir? Bir Mahkeme  veya Yetkili Kurum  KARARI Var mı...Bunu açıklayınız ...." diyor...  
     Saygı ile....