Mitolojide zeytin ağacının barış ağacı olduğunu bilmeyen yoktur. Ancak ne varki, bilgisizlik ve ilgisizlik yüzünden, barış ağacı olan zeytin ağacı anlaşmazlığı, kavgaya dönüşmüştür. Yer yüzündeki bitkilerin yetişmesi ve sağlıklı görünümleri yerin altında nelerin bulunduğu hakkında bize ip uçları vermektedir. Zeytin ağacı ve yabani delicelerin çok iyi yetiştiği sahaların altında linyit kömürü olma ihtimali yüksektir. Çünkü linyit kömürü hümik asit çıkarmaktadır. Hümik asit zeytin yetiştiriciliğinde büyüme düzenleyici olarak kullanılmaktadır. Fidan dikilmesi sürecinde bir ton suya bir litre hümik asit karıştırılarak toprağa tatbik edilmesi, fidanların sağlıklı yetişmesine olumlu etki yapmaktadır.
Son günlerde Muğla'nın Yatağan bölgesindeki kömür işletmelerine kömür tedarik etmek için, ek alanların kamulaştırılmasına ihtiyaç duyulmuştur. Edindiğim bilgiye göre arazi sahibi köylülere kamulaştırma bedelleri ödenmiştir. Hesaplarına yatırılan paraları alanların şimdi ben zeytin ağacımı kestirmem demesinin bir anlamı yoktur. 3213 Sayılı Maden Kanunu'na göre, madenlerin işletilmesi, devletin hüküm ve tasarrufu altındadır. Devlet bu yetkisini özel şahıslara arama ve işletme ruhsatı vererek de kullanmaktadır. Aslında bir barış ağacı olan zeytin ağacının kavga ağacına dönüştürülmesine gerek yoktur. Elde edilen gelirin hakça paylaşılması ve işletilen alanın sonradan tekrar zeytinliğe dönüştürülmesi sorunu çözer diye düşünüyorum.
Kamu elindeki Kömür İşletmeleri yıllarca mülga Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulu tarafından denetlenmiş, iki denetim organı birleştikten sonra da Sayıştay tarafından denetlenmeye devam edilmektedir. Hazırlanan raporlardan gördüğüm kadarıyla linyit sahaları, yüzey veya yeraltı madenciliği olarak işletilmektedir. Yüzey madenciliğinde toprak kazındıktan sonra kömür üretimi başlamaktadır. Maliyet avantajı sebebiyle özel kurmlar bu tür işletmeciliği tercih etmektedirler. Yeraltı madenciliği farklı teknik ve yatırımları gerektirdiği için üretim maliyeti yüksektir. Yatağan bölgesinde yeraltı madenciliği yapılmış olsa, tartışmaya gerek olmazdı. Tartışma yüzey madenciliğnden kaynaklanmaktadır.
Termik santrallerde, enerji üretiminde kullanılan kömürün kül ve atıkları bir sahada liç yapılmaktadır. Edindiğim bilgiye göre yatağan bölgesindeki liç alanlarında zeytin yetiştirilmesi denenmiş ve çok olumlu sonuçlar alınmıştır. Tam yanmanın olmadığı linyit atıklarında hümik asit çıkışı devam etmektedir. Zeytin fidanlarının yetişmesinde hümik asidin etkili olduğu anlaşılmaktadır. Toprak hazırlığı konusunda bilimsel araştırmalar devreye konularak, liç sahalarının tekrar zeytin plantasyonlarına dönüştürülmesi sağlanmalıdır. Yeni tesislerin çeşit ve plan yönünden geleneksel bahçelerden daha düzenli ve verimli olması mümkündür.
Tartışmaların önlenmesi için gelir paylaşımının hakça yapılmasını sözleşmeye bağlamak gerekmektedir. Sözleşmede hak sahibi yurttaşlara her yıl zeytin üretiminden elde edecekleri net gelir kadar ödeme yapılması, liç alanlarında tesis edilecek zeytinliklerin özelleştirilmesi halinde, kamulaştırma bedellerini geri ödemeleri karşılığında kendilerine verilmesi hususları yer almalıdır. Yurttaşlara zeytin net geliri kadar ödeme yapılmasının dayanağı, doğrudan gelire destek ödemesi olarak görülebilir. Söz, konusu uygulama ABD ve AB ülkelerinde yapılmaktadır.. Bu konu da 4046 Sayılı Özelleştirme Kanununa bir madde eklenerek sorunun çözülmesi mümkündür.
Devletin görevi, yurttaşlar ile kurumlar arasında meydana gelen anlaşmazlıklarda taraf olmak değildir. Yasalar çerçevesinde anlaşmazlıklara çözüm bulmaktır. Arazi sahibi yurttaşların karşısına, mülklerini zorla gasp ediyormuş gibi jandarmanın çıkartılması hukuk devletine yakışan görüntüler değildir. Sorunlar hak, hukuk, adalet çerçevesinde çözülmezse, bunun üzerinde istismar yapacak odakların olması her zaman mümkündür. Amacımız bağcıyı dövmek değil, üzüm yemek olmalıdır. Karşılıklı olarak haklara ve çıkarlara saygı duyulması halinde, zeytin kavgasının yeniden zeytin barışına dönüşmesi mümkün görülmektedir.