Necdet TOPÇUOĞLU

Necdet TOPÇUOĞLU

ŞİMAL YILDIZI
[email protected]

İBRAHİM ANTLAŞMALARININ DAYANAĞI

15 Haziran 2025 - 09:20

Kâbe için Allah'ın evi deyimi kullanılmaktadır. Şüphesiz Allah'ın eve ihtiyacı yoktur. Kainat onun evidir. Aslında Kâbe, Hz. İbrahim'in Hacer ile ondan doğan oğlu İsmail için yaptığı evdir. Peki, Hacer kimdir? Kuran da ismi geçen Mısırlı kadındır. İbrahim'in ilk eşi Sare çocuğu olmayınca, bir köle olan Hacer'i kocasına eş olarak sunmuştur. Genç kadın bu ilişkiden İsmail'i doğurmuştur. Arapların devamı İsmail soyundan gelmektedir.
İslam kaynaklarına göre Hacer, Mısır firavunlarından Senan bin Ulvan'ın İbrahim'in karısı Sare'ye hediye ettiği bir köledir. İbrahim, çocuğu olmayan Sare'nin izniyle Hacer'le evlenmiştir. Ancak Sare'nin yıllar sonra İbrahim'den İshak adında bir çocuğu olmuştur. İbranilerin devamı İshak soyundan gelmektedir. Yani Araplar ve İbraniler, babadan bir, anadan ayrı kardeşlerdir.

Peki, İbrahim kimdir? İbrahim Arami'dir. Mezopotamya'da, Sümer topraklarında, Ur şehrinde doğmuştur. (Şimdiki Irak). Hz. İbrahim'in babasının adı Târah'dır (Azer). Hz. İbrahim, Hz. Muhammed'den 2500 yıl önce yaşamış İbranilerin atası, İsrail'in kök kurucusudur. Zaten o dönemde İslamiyet olmadığı için, Müslüman da yoktur. Yaşanılan o dönemin şartlarına göre, Hz. İbrahim Putperes idi. Herkesin ona tapmasını istediği putunun adı ise El-ilah, yani (Allah)'tır. Tek tanrılı dine geçildiğinde Kâbe'deki bütün putlar kırılmasına rağmen, El-ilah' a dokunulmamıştır. El-ilah, İslamiyet öncesi dönemin Ay Tanrısıdır.

Tarihi köklerini izah etmeye çalıştığım Hz. İbrahim'in torunları olan Araplar ve İbrani'ler, diğer bir ifadeyle Müslüman Araplar ile, İbrani Yahudiler 1948 yılından bu yana savaşmaktadırlar. Yani kanlı bir kardeş kavgası sürüp gitmektedir. Ne Müslümanlık Arapların, ne de Yahudilik İbranilerin tekelinde değildir. Bu nedenle İsrail’in demografik yapısı karışıktır. Kurdukları devlet sistemi, söz konusu karışık nüfus yapısını Yahudilik ekseninde bir hamur yapmayı başarmıştır. İsrail Tevrat’a göre kurulmuş katı bir şeriat devletidir. Beşeri alem de yaptıkları her işi, Tevrat ile ilişkilendirmektedirler. Müslüman olduğunu söyleyen birçok insan, bilip, bilmeden Siyonizm’i düşman olarak görmektedir. Bu konunun açıklanmaya ihtiyacı vardır.

Öncelikle "siyonizm" ne demektir, ona bakmak gerekir. "Siyon" Kudüs'ün kullanılan en eski adıdır. Yarû-Şelam yine aynı şekildedir. Siyonizm bir idealdir ve temel amaçlarından birisi, merkezi Kudüs olan bir İsrail devleti kurmaktır. Diğer amacı ise Arz-ı Mevud denilen ve İsrailoğulları’na vaat edildiği söylenen topraklar üzerinde "Büyük İsral"i kurma hedefidir. Her milletin davam dediği bir ideali olabilir. Örneğin, benim gibi düşünenlerin ideali de Misak-ı Milli sınırlarına kavuşmaktır.

Aslında Yahudiler için "Büyük İsrail"hedefi tarihte hüküm sürmüş, Hazara İmparatorluğu'nun sınırları içinde kalan ve kutsal sayılan topraklardır. Hazara İmparatorluğu dünya tarihinde Yahudilerin kurduğu en büyük imparatorluktur. Bu devletin kurucuları da Hazara Türkleri'dir. Günümüzde kökeni Türk olan Yahudiler "Aşkenaz Yahudileri"olarak bilinmektedir. Halen dünyadaki Yahudilerin yaklaşık %90'ı Aşkenaz'dır. Toplam nüfusları 15 milyon civarındadır. Bu nedenle Arapların en büyük korkusu, Ortadoğu da Türk-İsrail dostluğunun kurulmasıdır.

Arap-İsrail savaşları, 1948 yılında İsrail’in kurulmasından bu yana çeşitli aralıklarla devam etmektedir. Arap Emperyalizmi petrol üzerinden bütün dünya ülkelerinin kanını emerken, İslam Dini üzerinden de Arap Milliyetçiliğini yaymaya çalışmaktadırlar. Her iki kesim de yayılmacı politika izlediği için birbirini düşman olarak görmektedir. İsrail Filistinlileri yok ederek bulunduğu topraklarda genişlemeye çalışmaktadır. ABD ve Dünya Yahudi Lobisinin desteği olmasa varlığını sürdürmesi mümkün değildir. Filistinliler Arap kökenli olmadıkları için, yok edilmeleri Arapların çok da umurunda değildir.

İsrail, ABD ve İngiltere Ortadoğu da Büyük İsrail Devletinin kurulması ve güvenliğinin ebediyen sağlanması için, Büyük Ortadoğu Projesi’ni uygulamaya koymuşlardır. Buna göre 22 devletin sınırlarının değişmesinden söz edilmektedir. Türkiye’nin de bu devletler arasında sayıldığı ABD tarafından açıkça ifade edilmektedir. İsrail’in güvenliği bakımından Ortadoğu da üniter devlet istenmemektedir. Irak ve Suriye parçalanmış, İran ve Türkiye’nin de parçalanması istenmektedir. Arapların bir blok halinde bulunması için Arap Birliği’ni yeterli görmeyen Donald Trump, İsrail ile Arap devletleri arasında ‘’İbrahim Anlaşmaları’’ nı yürürlüğe koymuştur.

İbrahim anlaşmaları, ilk olarak 15 Eylül 2020 tarihinde, İsrail ile Birleşik Arap Emirlikleri ve Bahreyn arasında imzalanmıştır. İsrail, Mısır ve Ürdün’den sonra ilk defa Arap ülkeleriyle antlaşma imzalamıştır. Daha sonra bu antlaşmaya Sudan ve Fas gibi ülkelerinde dahil olduğu görülmektedir. Söz konusu antlaşmalar ile, Arap ülkelerinin İran karşısında bir blok halinde olması amaçlanmaktadır. Arap-İsrail ilişkilerini normalleştirmek için planlanan İbrahim Anlaşmaları son derece önemli bir tarihi gerekçeye dayandırılmaktadır. Yukarıda izah edildiği gibi Hz. İbrahim, Arapların ve İbranilerin ortak dedeleri olarak bilinmektedir. Antlaşmanın dayanağı oldukça akılcıdır.

Donald Trump Suriye’nin yeni lideri Ahmet Eş Şara ile yaptığı görüşmede, İbrahim Antlaşmalarına dahil olması ve Kürtlerle sorun çıkarmaması halinde kendisini destekleyeceklerini açıklamıştır. Trump yakın zamanda körfez ülkelerine yaptığı seyahatte, hem Arap ülkelerini yatırımlar yönünden 5.1 trilyon dolar haraca bağlarken, İbrahim Antlaşmalarına bağlı kalmalarının da sözünü almıştır. İsrail’in İran’a saldırması ile Ortadoğu haritasının yeniden şekillenmesi çalışmalarının son aşamasına geldiği anlaşılmaktadır. Trump, Ortadoğu haritasını yeniden çizeceğim, kalemim Netenyahu'dur demişti. Her şey planlandığı gibi yürümektedir.