Yaban hayvanlarını şehir merkezlerinde beslemek doğru bir yaklaşım mı?
Marmaris İçmeler,Fetihe ve Kuşadası gibi yerleşim merkezlerinin cadde, sokak, park ve bahçelerine son günlerde alışık olmadığımız bir şekilde yaban domuzlarının ziyaretlerine şahit olmaktayız. Orman ekosisteminin en önemli yaban hayvanlarından olan yaban domuzlarının şehir merkezlerine inmesinin aslında birçok nedeni vardır.
Bunlardan en önemlisi son 4-5 yıllardan bu yana meydana gelen büyük yangınlardan dolayı yaban domuzlarının habitat ortamlarını tahrip ve yok olması.
İkinci önemli bir husus da şehir merkezine gelen yaban domuzlarının bilinçsiz bir şekilde beslenmesidir. Bu hayvanların beslenmesinin, onların insan faaliyetlerine alışmasına ve şehirlerde daha sık görünmelerine yol açar.
Peki, onları beslerken yaban domuzlarına yardım mı ediyoruz? Yoksa zarar mı veriyoruz?
Gelin bu konuyu duygusallıktan öte farklı bir pencereden inceliyeyim. Ve kararımızı ona göre verelim.
Doğadaki tüm yaban hayvanları yerel çevre koşullarına iyi adapte olmuştur. Normal şartlar altında bu hayvanlar doğada yeterince yiyecek bulurlar. Ancak yangınlar dolayısıyla yaşam alanları yok olan hayvanların bir kısmının artık tek şansı şehir merkezlerine inmektir.
Bu yaban hayvanlarını ellerimizle beslediğimizde, popülasyonu yapay olarak doğal olacağından daha yüksek bir seviyede tutuyoruz.Ve her seferinde daha fazla bebekleriyle şehir merkezlerine geliyorlar.
Şehir merkezine gelen bir yaban hayvanını uygun şekilde besleyebilmeniz için besin gereksinimlerini çok iyi bildiğimiz söylenemez.Bu beslemede yabani hayvanların doğal besin çeşitliliği taklit edemeyiz.
Bu arada yaban hayvanlarını beslenme halk sağlığı sorunlarına yol açmaktadır. Özellikle yerleşim yerlerinin yakınlarında çok fazla hayvan olması, Afrika domuz ateşi hastalığı, kuduz ve diğer yaban hayvanlarında bulunan hastalıkları şehirlere getirmesi, bazı durumlarda da şehir hayvanlarında bulunan hastalıkların doğaya götürmesinde önemli rol oynamaktadırlar.
Yaban hayvanlarında besleme, yaban hayatı popülasyonları ile yaşam alanları arasındaki sağlıklı dengeyi bozmaktadır. Yaban hayvanı beslenirken insana alışabilir. Bu durumda yaban hayvanları şehirlere ve köylere yaklaştıkça yaban hayatı ile kaza riski artar. İnsanlara alışan hayvanlar çoğu zaman insanlara karşı korkularını kaybeder ve saldırganlaşabilirler.
Yaban domuzları beslendikleri alana hızlı adapte olan hayvanlardır ve şehirlerde beslendiklerinde doğal yaşam alanlarına dönmeleri zorlaşır. Bu durum hem insan güvenliğini tehdit eder hem şehirdeki park ve bahçeleri işgal eder hem de tarım arazilerine zarar verebilir. Yiyeceğe alıştırılmış yaban domuzları ileriki zamanlarda sorunlara neden olur ve evlere girdiklerinde veya insanlara çok yaklaştıklarında tehlikeli olup bazı durumlarda da bayıltmaları gerekebilir.Ancak bu hiç bir şekilde öldürülmelerini tasvip etmek doğru bir yaklaşım olmaz.
Yaban hayvanlarının doğal yaşam alanlarında sağlıklı bir şekilde var olmaları için orman ekosistemlerinin ve biyoçeşitliliğin mutlaka korunması gerekir. Bunun için yangın sahaları hızla yaban yaşamı için restore edilmelidir. Ormanların yeniden yaban domuzları için yaşam alanı oluncaya kadar yerleşim yerlerine uzakta orman alanlarında beslenmeleri yapılarak o yöreye alışmaları sağlanmalıdır.Elektirikli tel ihatalar yaban domuzları için çok da uygun değildir.
Yaban hayvanlarına yiyecek vermek ve böylece onları daha iyi ve daha uzun süre gözlemlemek insanlarımıza cazip gelebilir. Ancak yaban hayvanlarının doğal davranışlarını sürdürebilmeleri için insan müdahalesinin en aza indirilmesi gerekir. Hem insanlar hem de yaban domuzların yararı için bu tür beslemelerin yapılmamasını şiddetle tavsiye ediyorum@öne çıkar